Merhaba,
Uzun bir aradan sonra, faydalı olabilmek adına kalça çıkığı tecrübemin devamını yazabiliyorum. Bir önceki yazımda kızımın 4 aylık ve gelişiminin tamamlandığını ancak kıkırdak oluşumunu beklediğimizi yazmıştım. Bir önceki yazıma
buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
---5 Aylık---
Mayıs 2015'de(5 aylık) tekrar Özel Maltepe Üniversitesi Hastanesi'nde Prof. Dr. Can Solakoğlu'na gittik. Röntgen çekimine yolladı. Bir ay öncesinde kalça gelişiminin tamamlandığı haberini aldığımız için içimiz fazlasıyla rahattı. Sanki kontrole gelmiş havasındaydık. Çekimi tekniker yaptı.
--- Bu arada röntgen çekimi ile ilgili bir bilgi vermek istiyorum. Çekim esnasında üreme organına zarar vermemesi adına kurşun kullanılıyor. Ancak koydukları kurşun eğer kalça kemiğini kapatırsa tekrar çekim yapılmak zorunda kalıyor. Bu yüzden tekniker çekim esnasında tecrübesiz ise bebeğinizin fazladan radyasyon almasına neden olabiliyor. Prof. Dr. Gazi Zorer'e gittiğimizde, bu tür hata olmaması adına, tek çekim yapıyor ve kurşun kullanmıyor. Ayrıca çekimi tekniker eleman değil, bizzat kendisi ayarlıyor. Böylece film hatasını da ortadan kaldırıyor. ---
Doktorun yanına çıktık. Film ekranına düşmüştü. Heyecanla bandajı çıkarabilirsiniz demesini bekliyorduk. Yanında da bir öğrencisi vardı. Biz ağzının içine bakarken, çağırdı öğrencisini ve başladı film üzerinden ders anlatmaya. "Bak görüyor musun? Buradaki açı, diğerinden nasıl farklı, başka ne görüyorsun bana söyle bakalım?..." tarzında cümlelerle ders veriyordu resmen. Ben şoka girdim. Adamın ağzından iyi şeyler duymayı beklerken, kötü tabloyu bir de böylesine vurdum duymaz şekilde, öğrencisine anlatırken duymak beni kahretti.
Dayanamayıp: "Ne görüyorsun? Anlat bize de" dedim.
"Çocuklar tablo iç açıcı değil. Kalça hala çıkığa yakın" dedi.
O an koltuğa yığıldım ve ağlamaya başladım. Bir önceki filmi söyledim. Nasıl böyle olur dedim. Gelişen kalça nasıl geriler dedim.
"Şu an filmde görünen bu. Sizler dirayetli olmalısınız. Anne babasınız ..." vs demeye başladı.
Eşim "Şimdi ne olacak?" diye sordu.
Doktor "Bandaja devam edeceğiz. İyileşme olmazsa ameliyat edeceğiz, oradaki kasları keseceğiz.." vs deyip başladı ameliyat detaylarını anlatmaya. Bu arada öğrencisine dönüp dönüp böyle vakalarda şöyle yapıyoruz, ameliyatta şunu yapıyoruz bilmem ne diye ders vermeye devam ediyordu.
Sonra biz salya sümük ağlarken döndü ve "Çocuklar kendinizi bırakmayın, ne var bunda, ya kanser olsaydı? O zaman ölürdü." falan dedi.
Eşim "Ameliyat ile kesin düzelir mi? Yani hiçbir yan etkisi kalmadan, topallamaktan kurtulur mu?" diye sordu.
Doktor "Onun garantisini veremem. Ameliyat edilir. Sonra alçıya alınır. Sonrasında kesin bir sonuç söyleyemem." dedi.
Biz kahrolduk. O an, hayatımda yaşadığım en ağır en zor anlardan birisiydi. Çaresizlik, umutsuzluk ve kötü olan tüm duygular... İnançlı biri olmama rağmen, söz konusu çocuk olunca bir süreliğine bunu kabullenebilmek, o ağırlığı atabilmek mümkün olmadı.
Eve nasıl döndük bilmiyorum. Eve geldiğimizde eşimle birbirimize sarılıp ağladık. Yapacak hiçbir şey yoktu çünkü. Beklemek ve dua etmek dışında.
Tabi ki şükrediyorduk, Allah tedavisi olmayan hastalık vermesin. En azından şükür ki, ameliyatı var, bandajı var vs. bir şekilde tedavi mevcut. Hiçbir şey olmasa, en fazla topallar, ama hayatını yaşayabilir diye düşünüyorduk.
Sonra ilk gittiğimiz Prof. Dr. Gazi Zorer'e tekrar gitmeye karar verdik. Bu şekilde tek bir doktorun ameliyat fikri bile bizi bitirmişti. En azından başka bir doktorun fikrine ihtiyacımız vardı.
Randevu aldık ve Kartal'dan kalkıp, Bakırköy'e tekrar gittik. Röntgen CD'lerini de götürdüm ki, bir daha çekim olmasın. Gittiğimizde filmleri bilgisayarında açmaya çalıştık. Zar zor açabildik filmlere biraz baktıktan sonra "Bu filmler iyi değil, net değil, ayrıca kurşun kemiği kesmiş. Bu filme bakarak doğru bir yorum yapılamaz." dedi ve kendi filmini kendisi çekti.
Gazi Bey biraz eski usül çalışıyor. Filmi bastırıyor ve üzerinde cetveli kalemi ile derecelerini ölçerek ona göre yorumluyor.
Film üzerinde ölçümlerini yaptıktan sonra bize döndü ve "Bu tabloya gerçekten ameliyat mı dediler" diye sordu. Hatta kim bu doktor, pediatri ortopedist mi diye sordu. Yetişkin ortopedistlerin çocuklara baktığını ve sonucunda böyle durumlar çıkabildiğini söyledi. Ayrıca tekniker hatası olabileceğini, filmi çekerken yanlış pozisyon verilmesi halinde sağlam kalçayı çıkık görebileceğimizi, bu yüzden çekimleri kendisinin ayarladığını belirtti. Sonuçta muayene için röntgenden başka hiçbir kaynak yok elinde. Filmde ne çıkarsa o. O yüzden röntgen çekiminde bebeği sıkı tutmanız çok ama çok önemli.
Konuya geri dönelim. Gazi Bey, bu tablonun ameliyat ile uzaktan yakından alakası olmadığını, kemik gelişiminin tamamlanmış ve yaşına uygun göründüğünü söyledi.
Bandaja 4 hafta yani bir ay daha devam etmemizi, sonrasında çıkarmamızı söyledi. Çıkardıktan bir ay sonra da tekrar kontrole gelmemizi istedi.
---6 Aylık---
Rahatlamış olarak eve döndük. Bandajı bir ay daha kullandık ve çıkardık.(6 aylık) 1 aylıkken kullanmaya başladığımız bandajdan 6 aylık olduğunda kurtulmuştuk. Kuzumun ayakları hep boğum boğum olmuştu. Sürekli bandajda olduğu için de kasları çok gelişmemişti. Akranlarına nazaran fiziko-motor kabiliyetleri zayıftı. Ama bu beklediğimiz bir şeydi.
--7 Aylık---
Bir ayı da bandaj olmadan geçirip, (7 aylık) muayenemize gittik.Tabi ki artık Can Solakoğlu'na değil, Gazi Zorer'e gidiyoruz. Gazi Bey röntgenimizi çekti ve her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu söyledi. Kalça gelişimi, kıkırdak oluşumu ve açıların akranları ile birebir olduğunu söyledi.Öylesine sevindik ki, neredeyse adamın elini ayağını öpecektim. Bundan sonrası için, 1 yaş gününü yapıp, öyle kontrole gelmemizi söyledi.
---12 Aylık---
1 yaşını doldurduğunda tekrar kontrole gittik. Her şey muntazam görünüyor dedi. Artık, süreleri açacağız, ancak kontrollere 15 yaşına kadar devam edeceğiz dedi. 2 yaş için randevu verdi ve bebeğinize normal bir bebekten farksız şekilde davranabilirsiniz dedi. Yürüteç vs. kesinlikle kullanılmamalı tabi ki. Yürütmek için de zorlamayın, doğal akışına bırakın dedi.
---14 Aylık---
Kızım şu anda 14 aylık. Henüz yürümeye başlamadı. Bandajda kaldığı için kasları akranlarına göre daha zayıf. Bunu yabancı kaynaklarda da okumuştum. Akranlarını 3-5 ay geriden takip ederler, ancak 2-3 yaşına gelmeden yakalarlar ve hiçbir fark göremezsiniz diyordu. O yüzden biraz geç yürüyeceğini biliyorum. Tutunarak ayakta durabiliyor, elinden tutunca yürüyebiliyor ancak sadece denge probleminden dolayı tek başına yürüyemiyor. Bu da pekala normal. Pratik yapmaya yaşıtlarına göre geç başladı sonuçta.
İşte bizim yeni doğan kalça çıkığı tecrübemiz böyle gelişti ve inşallah sonlandı. 15 yaşına kadar takipte olacağız elbette. Bu blog'u sadece bu konu üzerine tekrar elden geçireceğim ve kalça çıkığı ile ilgili topladığım tüm makale, yazı, bilgileri buradan paylaşacağım.
Şimdilik işinize yaraması açısından aklıma gelen bir kaç pratik bilgiye ulaşmak için
lütfen tıklayın.